Samsung’un, tanıtımını 7 Ağustos’ta yapacağı yeni amiral gemilerinden olacak olan Samsung Galaxy Note 10+’ın tasarımı net görseller ile birlikte ortaya çıktı. Yeni Note serisinde, Bixby tuşu ve kulaklık girişi bulunmayacak görünüşe göre.

Samsung, amiral gemisi Galaxy Note10 serisini 7 Ağustos’ta New York’ta düzenleyeceği bir etkinlikle tanıtacaktı ancak henüz basın tanıtımı yapılmadan cihazın özellikleri ve tasarımı ve neredeyse bütün bilgiler ortaya çıktı. Samsung belgelerinin ortaya çıkmasıyla birlikte internete düşen bu bilgilerin doğruluğu da kesinleşti.

Samsung, telefon daha çıkmadan önce gerekli olan tüm doküman işlerini halletti ki bu işlem, çıkan her yeni telefonda gerçekleştirilen standart bir prosedür. Ancak bu dokümanlar, telefona dair görselleri de içeriyor ve dokümanda yer alan görseller, daha önce ortaya çıkan bilgileri doğruluyor.

Telefon, aynı Samsung Galaxy S10’da olduğu gibi tek yuvarlak bir çentiğe sahip ve Note10+’ın ön kamerası ekranın tam ortasında bulunuyor. Telefonun arka tarafında dikey şekilde konumlandırılmış üçlü kamera modülü cihazın sol tarafında bulunuyor. Flaşın altında, dördüncü bir kamera bulunuyor ki bu da cihazın daha büyük ve pahalı olan Galaxy Note10+ olduğu anlamına geliyor. Samsung, Note10+ ile benzer temel tasarımlara sahip olan daha küçük bir Note10 sürümünü de satışa sunacak

Note10 basın görsellerinde de daha önce gördüğümüz üzere bu cihazda da herhangi bir kulaklık girişi ya da Bixby butonu bulunmuyor. Telefonla ilgili ortaya atılan iddialardan bir diğeri microSD kart desteği bulunmayacağı yönündeydi ancak FCC belgelerinde ortaya çıkan görseller itibarıyla bunu doğrulamak mümkün değil. Dokümanlarda ortaya çıkan bilgiler arasında telefonun boyutunun 162,5 mm x77,6 mm olduğu görülüyor. Cihazın ekran boyutu ise 6,7 inç.

FCC belgelerinde cihazın çift bant Wi-Fi desteği bulunduğu da yer alıyor. Bu da cihazın Wi-Fi 6 (802.11ax) kullanıldığı anlamına geliyor. Cihazda ayrıca Bluetooth 5.0 ve LTE desteği de bulunuyor.

Amerika Birleşik Devletleri ve Çin arasında yaşanan ticari gerilimde faturanın en büyüğü hiç kuşkusuz Huawei’ye kesildi. Akıllı telefon dünyasında yakaladığı başarılı çıkış ile dikkat çeken Huawei’nin ABD tarafından alınan kararların ardından birçok Amerikalı şirketle ilişkileri askıya alındı. Google Huawei ile bağlarını koparırken, Intel, Xilinx ve Qualcomm da ilişkileri askıya alan markalar arasında oldu.

Google: Huawei yasağı ABD’ye daha çok zarar verir

Teknoloji devleri Huawei’ye karşı ortak bir tutum sergilerken, son yaptıkları açıklamayla Huawei yasağının kaldırılması yönünde bir tutum sergilediler. İlk olarak Intel ve Xilinx, mayıs ayının sonunda Ticaret Departmanı ile yapılan görüşmelerde Huawei yasağına karşı gelen konuşmalar yaptı.

Intel ve Xilinx’in yanında Qualcomm da Huawei lehine olan şaşırtıcı açıklamalarda bulundu. Şirket bunun Huawei’ye yardım etmek değil, Amerikan şirketlerine zarar vermemek anlamına geldiğini belirtti.

Söz konusu şirketler Huawei’nin akıllı telefonlarının ve bilgisayar donanımlarının, 5G ağ donanımlarıyla aynı güvenlik riski taşımadığını ve bu yüzden yasağın kaldırılması gerektiğini savundu.

Bu ayın başlarında Google ise Trump yönetimine Huawei’nin Android kullanmasının engellenmesinin ABD güvenliği daha çok tehdit ettiğini söyledi. Google’a göre Huawei markalı telefonlar Google Play Protect’indışında kalacağı için kullanıcılar kötü amaçlı yazılımlara karşı savunmasız olacak. Bu kullanıcılar arasında Amerika Birleşik Devletleri de yer alıyor.

Android işletim sistemi, akıllı telefon pazarında %85’lik bir pazar payına sahip olsa da konu uygulama mağazasında harcama yapmak olduğunda Appl Store’un Play Store’a karşı bariz bir üstünlüğü olduğunu söyleyebiliriz.

Veri araştırmaları yapan Sensor Tower’ın son yayınladığı rapora göre App Store’daki en iyi 100 uygulama, 2019’un ilk çeyreğinde Apple’a 83,8 milyon dolarlık bir gelir getirdi. Bu kazanç, Play Store’un 51 milyon dolarlık gelirine göre %65 daha yüksek. Aradaki fark çok ciddi olsa da geçen seneki %67’lik farkın iki puan küçüldüğünü söylemekte de fayda var.

İlginç olan başka bir noktaya baktığımızdaysa 2014’ten 2019’a kadar iki uygulama mağazasının da yıllık büyüme oranlarının neredeyse aynı olduğu görülüyor. Dahası, App Store’un %31,3’lük yıllık büyüme oranı, Google’ın uygulama mağazasının %31,2’lik yıllık büyüme oranını burun farkıyla geçti.

Oyunlardan elde edilen gelirler incelendiği zaman aradaki farkın bu kadar ciddi olmadığı görülüyor. App Store’daki en iyi 100 oyundan elde edilen gelir 70 milyon dolarken, Play Store’daki değer 48 milyon dolar olarak belirlenmiş. Bu da %48’lik bir fark olarak karşımıza çıkıyor.

Exynos ve Snapdragon 865 yonga setlerinin Samsung ikinci nesil 7 nm üretim tesislerinde üretilmesi sebebiyle seneye ciddi bir rekabete tanıklık edeceğiz gibi görünüyor. Şu anda ABD için üretilen Galaxy S10’da kullanılan Snapdragon 855, birinci nesil 7 nm olarak üretilirken küresel modelde 8 nm’lik Exynos 9820 kullanılıyor.

Gelecek olan amiral gemisi hakkında en çok merak edilen konu ise Qualcomm ve Samsung’un 5G modemlerinin işlemcilere entegre şekilde gelip gelmeyeceği sorusu. Snapdragon 855’in donanım yetersizlikleri sonucunda 5G’li telefon üretmek isteyen birçok üretici, 5G modemi kullanılan ek bir model daha üretmek durumunda kaldı. Seneye Snapdragon 865 sayesinde bu ayrımı görmeyebiliriz.

Yeni Snapdragon 865’in iki farklı modelle birlikte gelmesi bekleniyor. Bu modellerden biri 5G bağlantıyı desteklerken diğer modelin desteklemeyeceği de biliniyor.

Roland Quandt, açıklamasında iki yonga setinden de bahsetti ve şu ifadeleri kullandı:

“Snapdragon 865, Qualcomm çalışanlarının yeni nesil üst düzey SoC ismini verdikleri bir yonga seti. Kona ve Huracan isimleriyle gelecek olan iki model de LPDDR5X RAM ve UFS 3.0 desteğine sahip olacak. Birinin 5G modem entegre edilmiş olarak gelmesi de olası. Şu an için hangisinin 5G’li model olacağına dair bir bilgi bulunmuyor.”

Roland Quandt’ın aktardıklarından anladığımız kadarıyla 5G’li Snapdragon 865 kesin olmasa da DDR5 RAM’lerin gelişinin kesin olduğunu söyleyebiliriz. Samsung’un da LPDDR5 RAM’leri için seri üretime başladığını açıklamasıyla birlikte Galaxy S11’lerin içerisinde bu teknolojiyi görmemiz bir hayli olası.

Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Koç, Dijital Türkiye’nin kullanıcı dostu arayüzlerle daha rahat bir kullanıma kavuşacağını söyledi.

Önceki ve sık bilinen adıyla e-devlet, şimdiki adıyla Dijital Türkiye olan platformun 42 milyondan fazla kullanıcısı olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Dr. Ali Taha Koç, “Kullanıcı dostu arayüzler hazırlayarak ‘Dijital Türkiye’yi insanların çok daha rahat kullanmasını sağlayacağız.” dedi.

Ali Taha Koç, toplantılarda ele alınan konulardan bir tanesinin de verinin bir değere dönüştürülmesi olduğunu söyledi ve Türkiye’nin de veri paylaşımı ve açık veri konusundaki politikalara ayak uyduracağını ifade etti.

Veri ve gizlilik hakkında da konuşan Koç, “Verilerin paylaşımında bir güven oluşması lazım. Bunun için de en önemli konu ‘verinin anonimleştirilmesi’. İnsan faktörünün veriden çıkarılması halini ‘verinin anonimleştirilmesi’ olarak tanımlıyoruz.” dedi.

Koç, kişisel verilerin kullanımı hakkında ise şöyle konuştu:

“Özellikle nesnelerin interneti gibi teknolojilerle beraber artık dijital dünyadaki bütün veriler toplanabiliyor. Biz, bu verilerin Türkiye’de kalmasını ve Türkiye’de bir değere dönüşmesini istiyoruz. İnsanların bu verileri paylaşabilmesi için öncelikle güvenmesi lazım. Firmalar kullanıcı rızasını aldığında elde ettikleri bütün verileri amaçları doğrultusunda kullanabiliyorlar. Bu da büyük riskler barındırıyor. Kişisel verilerin kullanımı aslında insanın yaşam hakkıyla aynı değeri taşıyor.”